Avusturya’da hala 4. yüzyıldan kalma kabilelerin varlığından haberdar olmak zorunda kaldığımızda tüylerimiz üepermişti. Ne mutlu kültürel gelişimin temposuna ayak uyduramayanları ve miskinleri olmayan ülkeye! Ne mutlu Amerika’ya !
( Süsleme ve Cürüm Syf 162)
13 NİSAN 2024
MODERN BİR KÜLTÜR MUHASİBİ: ADOLF LOOS
Loos kimdir?
Adolf loos. bilinen üzere Alman asıllı Avusturyalı mimar, duvar ustası-kendi tabiriyle-, Düşünce adamı. Süsleme ve dekoratif alanlara olan bakışından dolayı modernizm dairesinde ele alınsada Loos daha çok kültürün terakki edeceği bir dönemde Viyana kültürünün nasıl daha medeni olabileceği üzerine çalşmalar yapmış birisi. Kültür onun için yok sayılacak bir şey değil aksine zamanın ihtiyaçlarına göre evrime uğraması gereken bir şey. Loos babası taş ustası annesi ise heykeltraş olan bir ailenin çocuğu. İşitme bozukluğu olduğundan dolayı hep hayatın biraz ‘’öteki’’ kısmında bir yaşam sürmüş ve bu yalnızlık sayesinde de düşünce dünyansında bir çok konu üzerine düşünme fırsatı bulmuş bir kişilik. Erdem Ceylan onun bu bakış açısını tarif ederken: ‘‘Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yurttaşı, Avusturya vatandaşı, Viyanalı, Amerika Birleşik Devletleri’nin ziyaretçisi, İngiliz kültürü sempatizanı, kısa süreliğine Secession’cu, Secession ve Wiener Werkstätte düşmanı, süsleme karşıtı, devlet memuru, Viyana kafelerinin müdavimi, Viyana modernistlerinden, mimar, mobilya tasarımcısı, yazar, eleştirmen, öncü, entelektüel, erkek, bir heykeltıraş ve duvar ustasının oğlu, on iki yaşına kadar sağır, her daim yalnız, koca, mizojen, kadınsever. Loos bunların hepsi. Ve çok daha fazlası.” tarifini kullanır. İşte bu tarif bizi Loos’u tanımaya çalışırken doğru yönlendirecek bir tarif.(Süsleme ve Cürüm Syf 22) Loos Viyanalılar için en iyi ve kültürlüsünü hep teklif eder. Viyana sahte ve gerçekdışı mimari yapı inşası ile değil ancak zanaatkarane tavrının terakki etmesiyle modern bir şehir olabilir. Loos’un bu yaklaşımı onu modernizm akımında ayıran çizgi, Adolf Loos çizgisi.
Kültürlü olmak ya da olamamak
Kültür nedir? Kültürü ne belirler? Kim kültürlüdür? Her yaşayan insan Loos’a göre kültürlü değildir. Mesela çocuk kültürlü değildir çünkü daha idraki gelişmemiştir. Aynı zamanda bunu bir papua kabilesi üyesi içinde rahatlıkla söyleyebiliyor. Onlar zamanın gerisinde yaşıyorlar zamanımızı yakalayamadıkça kültürlü olamayacaktırlar maalesef. Loos’a göre 19. Asrın kültür üreticisi(Helenleri) İngilizlerdir. İngilizler kültürlü ve modern bir topluluktur ve onlara erişilmesi gerekir. İngilizler moderndir ve diğer topluluklara modernlik satar. Modern şapkalar. Bilakis bizim bildiğimiz modern şapkalarla ingilzlerin modern şapkaları aynı değildir. İngilizler Viyanalılara modern şapka satmıyor. Onların modern olduğunu düşündüğü şapkalar satıyor. Zaten almanlarda güzel şapkayı haketmiyor. O asil şapkaları ancak bir İngiliz taktığında şapka yerini bulmuş olur. Kültürsüz Almanlar değil. Şapka herkesin asit olduğu kültür sınıfını belirler. Mesela sosyeteye kendinizi göstermek isteyen bir şapka satıcısı iseniz şapkanız ipekten olmalıdır. Saray şapkacısı iseniz başka, taşra şapkacısı iseniz başka bir şapka takarsınız.
Amerika ise okyanusun ötesinde Chikago mimarlık okulu ile Loos’un dünyasında terakki etmiş bir yerdir. Modern, atik ve kültürlü Amerika. Zamanın hızına yetişmiş olan bir Amerika. Zamanın hızı ile ritimi eşgüdümlü kontrol ettiğimizde zaten zaman bizi modern olmaya itecektir. Aslında herşeyi zamana bıraksak zaman kendiliğinden dönüşerek modern toplumu inşa edecektir. Fazlalıklarından arınmış toplumu. Loos bunu anlatırken: Kültürel gelişimin temposu ona ayak uyduramayanların yüzünden yavaşlıyor. Ben belki 1908 yılında yaşıyorum, ama komuşum 1900 civarında, bir başkası 1880 yılında yaşıyor. Halkın kültürünün bu kadar geniş bir zaman dilimine yayılmış olması bir devlet için talihsizliktir. Kalsli köylü 12.yüzyılda yaşıyor. Yıldönümü törenleri vesilesiyle Avusturya’da hala 4. yüzyıldan kalma kabilelerin varlığından haberdar olmak zorunda kaldığımızda tüylerimiz üepermişti. Ne mutlu kültürel gelişimin temposuna ayak uyduramayanları ve miskinleri olmayan ülkeye! Ne mutlu Amerika’ya ! ( Süsleme ve Cürüm Syf 162)
Yerellik ve Viyana
Sadece malzeme değil biçimler ve formlarda yerin doğasına bağlıdır. İşte Viyana da böyle bir şehirdir. Kendi alçı taşının oluşturduğu organik yapısı ile karakterize olmuş şehir. Aynı afrika yerlilerinin tekstilleri ve İran halıları gibi.
Viyananın başına gelen kötü şey sahtekarca bir cephe anlayışıdır. Alçı taşı sanki bir taşmış gibi cephede durarak rönesanstan fırlayıp gelmeye çalışan bir spekülatif araca dönüşmüştür. Komutan Grigori Potemkinin meşhur şehri Potemkin gibi adeta. Önde adeta bir Rönesans tablosu varken arkası adeta bir boşluk. Loos’un asıl kavgası burada başlıyor olsa gerek. Yapının cephesini malzemenin doğasına aykırı şekilde tasarlayarak gereksiz işçilik, maliyet ve masraf ile sadece külfetlendirmek. Vitrin şehir aldatmacası.
Viyana şehrinin art nouveau akımı olan Viyana Seccession’u bu şehre hakettiği değeri vermiyor. Modern şehir bu artIıklarından kurtulmadıkça gerçek manada modern olamaz.
Tasarımın Haddi
Tasarım insan ürünüdür ve inşa edilirken de bu şuurla inşa edilmelidir. Tanrının yarattığı doğa ile yarışmamalı onu taklit de etmemelidir. Bu yüzden Villa Karma Sahip olduğu muazzam Cenevre gölü manzarasıyla yıllardır orada yapılar nasıl inşa ediliyorsa o şekilde inşa edildi.Tanrının yarattığı doğayı taklit ederek ya da onunla yarışarak bir iddiada bulunmadı. Sessiz ve yerli olmaya çalışarak gölün usul bir sakini oldu yapı. Göle ve manzaraya pitoresklik atfedip kendini ona uydurup pitoresk bir resim çizmeye çalışmadı.
Görsel: Villa Karma
Görsel: LoosHaus, Viyana
Tasarım ve Suç
İnsan yiyip içen üreten, tüketen, bir şeyleri eliyle işleyerek ona işlev yükleyip onu kullanan bir varlıktır. Bu sebepledir ki neyi nasıl kullandığı önem arzdetmektedir. Bu yüzdendir ki kullandığımız eşyalar, araçlar işleve yönelik olmalıdır. Tasarımsal, süssel ve görsel hazların alanı orası değildir. Modern insan işlevi gözönünde bulundurmak durumundadır. Bir şeyi süsleyen kişi bilinçsizdir ve bunu bilinçdışı olarak yapar. Bilinçdışı yaptığı şeyinde işlevsel açıdan bir karşılığı yoktur. Bir medeni insan süsleme yapmaz. Eğer yapıyorsa soytarıdır, suçludur. İngiliz Kralı V.George’nin dövme yaptırmasıda böyle bir durumdur. Viyana’nın süslü taş görünümlü alçı cepheleride. Bu abesliğe karşılık inşa ettiğimiz Looshaus’un modern duruşunun bu yüzden İmparator Joseph’i bile rahatsız ettiği söyleniyor. Sade cephesi ile sahte alçı cephelerden ayrışan bu yapıyı belediye kabul etmeyince gerçekleştirilen halka sunum toplantısı sayesinde yapı yapılabildi. Looshaus bu çürüme ortak olmadı. Süs aşıldı, süssüzlüğe varıldı.
Raumplan
Yapılar deneyimden ibarettir. 2 boyutlu plan, kesit görünüş gibi çizimler ifade biçiminden öteye gidemezler. Bitmiş ev çizmek de yanlıştır. Mekanı deneyimlerimizle üretiriz. Bu sebeple statik bir süreç değil dinamik bir süreci deneyimlemiş oluruz. Bu yüzden yapının içerisi ve dışarısı ayrışır. Yapının dışarısı halk tarafından içerisi ise kullanıcı tarafından deneyimlendiği için içerisi şahsa münhasırdır. Dışı o yüzden içerinin dünyasını göstermemelidir. Bu yüzden dışı sade içerisi ise zengin zanaatkarane olabilir. İçerisi ve dışarısı ayrı mekanlar olacağı için içeri ve dışarı bağlantılı olmamalıdır. Medeni bir insan pencereyi dışarıyı izlemek için değil içeriye sadece ışık almak için kullanmalıdır.
Zanaat/kâr, Mimar ve Mimarlık öğretisi
Zanaatkarlar Viyananın kıymetidir ama günümüz Viyanasında mimarlar ve sayın üniversite profesörleri zannatkarın üstüne çıkmış ve zanaatkara 2 boyutlu çizimler emir buyurmaktadır. Kullandıkları pergelleri zanaatkarın hassasiyetlerinden daha önem atfeder hale gelmeye başladı ve zevklere hasar verdi. Ukala bir profesöre giden bir eğer ustası en iyi eğerini gösterip modern olup olmadığını sordu ama profesör modern olmadığını beyan ederek havalı beyanlarda bulundu. Bu sefer seçilmiş özel eğerlerini getirdi ve yine modern olup olmaığını sordu. Cevap aynıydı ve zannatkar başta kendinden şüphelenirken artık elinde kalem kağıt olan Prof. Ünvanlı şahıstan şüphe etmeye başlamıştı. Artık Profesör’ü ikna etmekle uğraşmayacak ve eğerlerini en iyi şekilde yapacaktı. En iyi en modern eğerleri…
Adolf Loos bir modernist mi?
Adolf Loos’un bir modernist olup olamayacağı şaibeli. Bir kimlik atfedilemeyecek kadar karmaşık bir kişiliğe sahip. Müreddit modern tabiri de belki yakışabilir ama emin olunması gerekir ki o tabire de sığmaz Loos. Bir muhasip dememiz ölümünden yıllar sonra daha uygun bir tabir olabilir.